BASINA VE KAMUOYUNA
Diyarbakır Baro başkanı Av. Tahir Elçinin, CNN Türk'te yayınlanan bir tartışma programında PKK'nin terör örgütü olmadığı şeklindeki sözleri nedeniyle Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca TMY 7/2 maddesinde öngörülen örgüt propagandası suçundan hakkında bir soruşturma başlatılmıştır. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının talebi ile Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliği tarafından Baro başkanı Tahir Elçi hakkında yakalama kararı verilmiş ve Diyarbakır’da baro binasına gelen TEM ekipleri tarafından gözaltına alınmış ve İstanbul'da Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından alınan ifadesi sonrası savcılıkça hakkında tutuklama talep edilerek sorgu hakimliğine sevk edilmiş ve akabinde sorgu hakimliğinin verdiği adli kontrol hükümleri uyarınca serbest bırakılmıştır.
Diyarbakır Baro başkanı Av. Tahir Elçi hakkında yürütülen soruşturma, hukukun ayaklar altına alındığı siyasi bir operasyondur. İkametgahı belli olan ve bir hukuk kurumunun başkanı olan Tahir Elçi, hakkında yürütülen soruşturmayı haber alır almaz Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ile irtibat kurarak ifade vermeye hazır olduğunu beyan etmiştir. Ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanan sanıkların dahi SEGBİS ( video konferans ile ifade alma usulü ) ile ifadeleri alınırken, alt sınırı bir yıl olan bir suçlamadan ötürü bir baro başkanının gözaltına alınarak, başka bir şehire götürülmesinin hukuki hiçbir dayanağı bulunmamaktadır. Bakırköy 2. Sulh Ceza Hakimliğinin yakalama kararında, “Terör örgütü propagandası yapmak” suçundan hakkındaki soruşturmanın sonuçsuz kalmasını sağlamak amacı ile yurt içinde saklandığı belirtilmiş ve Mahkeme kararında tüm aramalara rağmen Elçi'ye ulaşılamadığı ve tebligat yapılamayacağı anlaşıldığından hakkında yakalama kararı çıkarıldığı dile getirilmiştir. Mahkeme çifte standart taşıyan ve hukuki olmaktan ziyade gerçekle bağdaşmayan iddialar ile siyasi kastını açıkça belli etmiştir. Kamuoyu önünde olan ve baro binasında ifade vermek için tebligat bekleyen baro başkanı hakkında, kaçtığı ve saklandığı yönünde ileri sürülen gerçek dışı, mesnetsiz iddialar ile mahkeme ve soruşturma makamı görevini kötüye kullanmıştır. Soruşturma hukuka, Avukatlık kanununa, CMK, Anayasa ve AİHS'e aykırı bir şekilde yürütülmüştür. Hukuki olmaktan ziyade siyasi amaç taşıyan bir soruşturma olduğu kuşku götürmemektedir. Baro başkanının savcılık ifadesi alınmadan önce, Adalet Bakanı Kenan İpek "Hakimin önüne çıkacak. Verilecek kararı bekleyelim" ifadelerini kullanmıştır. Ancak savcılığın tutuklama talebi olması halinde hakime ifade verecek olan Tahir Elçi'nin, tutuklama istemi ile sorgu hakimliğine çıkacağını Bakan'ın önceden dile getirmesi, soruşturmanın yürütülme şekli hakkında açıkça bilgi vermektedir.
Soruşturmanın usul hükümlerine aykırı yürütülmesinin yanı sıra, Baro başkanın TV kanalında dile getirdiği sözler, ifade ve düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken beyanlardır. Anayasa, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve AİHS'de düzenlenen temel haklar uyarınca Baro başkanı düşüncelerini ifade etmiştir. Kendisi bugüne kadar her zaman barış için çaba sarf etmiş, kalıcı barışın tesisi, hukuk devletinin egemen olması ve şiddetin sonlandırılması için defalarca kez başkanı olduğu hukuk kurumu adına çağrıda bulunmuş ve bu doğrultuda düşüncelerini açıklamıştır. Kendisi hakkında linç kampanyası yürütülmesi ve akabinde gözaltına aldırılması bir algı operasyonunun sonucudur.
Bu kapsamda Diyarbakır Baro başkanın yalnız olmadığını ve meslektaşları olarak kendisine destek olacağımızı kamuoyuna deklare ederiz.
Dersim Barosu Yönetim Kurulu