BASINA VE KAMUOYUNA
Ülke kamuoyu bir süredir; salgın koşulları, ekonomik zorluklar, işsizlik, pahalılık, ölümler yok sayılarak ; avukatlık kanunu değişikliği ve özellikle de seçim sistemlerine yapılacak müdahale ile meşgul edilmektedir.
Her akşam televizyon kanallarında, her gün gazete köşelerinde Baroları siyaset malzemesi yapmaya çalışma pozisyonundaki konuşmacılar, baroların seçim sistemi üzerine ahkam keserek, baroların siyaset yaptıklarından ve artık çok olduklarından söz ediyorlar.
Barolara ve baro başkanlarına kapalı yandaş medya ekranları her türden çarpıtmaya açık. Pervasızca gerçek dışı beyanlarda bulunuyor, çarpıtıyor ve saldırıyorlar.
Barolar olarak, sürecin başlangıcından bu yana ortak bir tavrı sürdürme kararlılığı ile hareket ederek görüşmeler dahil tüm süreçleri titizlikle uygulayarak, Parçalamayı, yok etmeyi, susturmayı ve ele geçirmeyi hedefleyen bu kadim projeden vazgeçilmesi talebimizi tüm muhataplar nezdinde ısrarla yineledik.
Geldiğimiz nokta itibariyle; tüm görüşmelerin sonuçsuz kaldığını ve suskunluğumuzun sözümüz olmadığı şeklinde algılandığının farkındayız. Gerçek niyetin, Demokrasinin ve hak arama özgürlüğünün güvencesi, her kesimin hak savunucusu, doğanın ve hayvanların sesi, yargının tek sivil ve ele geçirilememiş parçası olan Baroları susturmak olduğunu biliyoruz.
19 Mayıs ve 1 Haziran bildirilerimizde ortaya koyduğumuz kararlılık içerisinde meslektaşlarımıza ve halkımıza verdiğimiz sözün arkasında durarak eylemlilik sürecinin başladığını ilan ediyoruz.
Hakikat için tüm halkımıza sesleniyoruz; Duydunuz ve artık biliyorsunuz; Baroların seçim sistemini değiştirmek ve baroları bölüp parçalamak istiyorlar.
Süslü gerekçeler arkasına saklanarak gerçekleri çarpıtıyorlar!
Barolar meslek sorunlarıyla değil siyasetle uğraşıyor diyorlar. Onlara verilecek cevabımız elbette ki var;
Adil yargılama talebimize,
Bağımsız yargı isteğimize,
Hak arama hürriyetinin sahip çıkmamıza,
İstanbul Sözleşmesine uyun çağrılarımıza,
İşkence ve kötü muameleye karşı çıkışımıza,
Seçme ve seçilme hakkına sahip çıkmamıza,
Laikliği savunmamıza,
Hayvan hakları mücadelemize,
Toplumcu ve demokratik bakış açımıza,
Avukatlar için gerçek ve kalıcı çözümler istememize
Her insan ayrımsız haklara sahiptir dememize,
Kimseyi avukatsız bırakmamamıza ve savunma hakkına sahip çıkmamıza,
Cinsiyet ve cinsel yönelim ayrımcılığını lanetlememize,
Kadına yönelik şiddetle mücadele etmemize, katledilen kadınlar için duruşma salonlarında adalet aramamıza,
Yurtlarda ya da kurslarda istismara uğrayan, iltica teknelerinde hayatını kaybeden çocukların sesi olmamıza,
Munzuru, Kazdağları’nı, Salda’yı, Cerattepe’yi, Hasankeyf’i ve yok edilmesine, yalnızca baroları değil, çocukları, kadınları, ağaçları, parkları, kentleri, adalete erişimde dezavantajlı tüm gurupları, yani bütün ülkeyi susturmak, hukuk devletinin son kırıntılarını yok etmek ve ülkemizde insan onurunun güvencesi olan tüm kaleleri yıkmazk istiyorsunuz.
Bizler, en zorlu koşullarda HALKIMIZA SES OLMAK İÇİN MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEK, Hukuktan başka kimsesi olmayan herkes adına hiç yılmadan umudu savunmaya devam edeceğiz.
DERSİM BAROSU YÖNETİM KURULU